sözünü eylemle desteklemek
Fiil
birinin canını sıkmak, bizar etmek, kızdırmak.
He always puts my back up by making those silly jokes.
kızmak, canı sıkılmak, tepesi atmak, küplere binmek.
She gets her back up whenever her younger brother makes fun of her dates.
yedek.
a backup = back-up pilot.
destekleyici, takviye edici.
a backup = back-up effort.
(tıkanıklık sonucunda) geri tepme, yığılma, birikme.
a sewage backup = back-up: lâğımın (tıkanarak)
geri tepmesi.
a backup = back-up of cars at the border: hudutta arabaların yığılması.
(araştırma/geliştirmede) başarısızlığa uğramak üzere olan programa paralel başka bir plan.
bir adayı desteklemek
Fiil
yedek kopya
Bilgi Teknolojileri
yedekleme sıklığı
Bilgi Teknolojileri
birinin başvuru sunu desteklemek
Fiil
birşeyi yedeklemek
Fiil, Bilgi Teknolojileri
birşeyin yedeğini almak
Fiil, Bilgi Teknolojileri
birşeyi birşeye yedeklemek
Fiil, Bilgi Teknolojileri
birşeyin yedeğini birşeye almak
Fiil, Bilgi Teknolojileri
sahra kuvvetlerini desteklemek
Fiil
yerel saha kuvvetlerini desteklemek
Fiil
bir tartışma boyunca birini desteklemek
Fiil
yedek.
a backup = back-up pilot.
destekleyici, takviye edici.
a backup = back-up effort.
(tıkanıklık sonucunda) geri tepme, yığılma, birikme.
a sewage backup = back-up: lâğımın (tıkanarak)
geri tepmesi.
a backup = back-up of cars at the border: hudutta arabaların yığılması.
(araştırma/geliştirmede) başarısızlığa uğramak üzere olan programa paralel başka bir plan.
birikmiş borçları ödemek
Fiil